ATIF ÖZGEN
1.KİMLİK VE İLETİŞİM BİLGİLERİ
Doğum Yeri ve Tarihi: KAYSERİ, 1948 İş: Sosyal Güvenlik Kurumundan Emekli (1973-2013) e-mail: ozgenatif@gmail.com
2. EĞİTİM
İlk ve orta öğrenimini Kayseri’de yaptı. Kayseri Lisesini bitirdikten sonra Yüksek öğrenimini Ankara’da tamamladı. 1968-1973 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümünde eğitim gördü. Yüksek Matematikçidir.
3. İŞ TECRÜBELERİ
Mesleki yaşamı Sosyal Güvenlik Kurumunda geçti. Kurumdaki 40 yılı bulan görevinde İstatistikçi, Eğitimci ve Araştırma Şube Müdürü olarak görev yaptı. Son olarak Kurumun, Koordinasyon ve Bilgilendirme Dairesinde Rehberlik Merkezi Müdürü iken emekli oldu. Çalışma yaşamında uzman sıfatıyla sosyal güvenlik, sağlık ve istihdam konulu yazıları Mercek, İşveren, Sosyal Güvenlik Dünyası ve SGK Bülteni gibi dergilerde yayımlandı.
4. MEVCUT DURUM
Halen bir sivil toplum kuruluşu olan İnsani Değerler Derneğinin Kurucu üyelerinden olup, Dernekte Yönetim Kurulu Üyeliği yanında Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Demokraside Birlik Vakfının da üyesidir. Derneğin internet sitesindeki Köşesinde, yazar olarak konusu insanın maddi ve manevi yapısını ele alan makale ve sohbet türü yazıları yer almaktadır. Aynı yazılar Türkuaz Haber Ajansının sitesindeki Köşesinde de yayımlanmaktadır. Özgen evli ve iki çocuk babasıdır.
5. YAZARIN SOSYAL GÜVENLİK, SAĞLIK VE İSTİHDAM KONULU MUHTELİF DERGİLERDE YAYIMLANAN DİĞER YAZILARI
1. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlik Sisteminde Yeni Arayışlar, Yıl:2, Sayı:7- 8, Şubat-Haziran 2000 2. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Sigorta Kurumlarının Mevcut Durumu Işığında Sosyal Güvenlik Sisteminin Geleceği, Yıl:4, Sayı:10, Nisan 2001
3. Sosyal Güvenlik Dünyası, Çalışan veya Sokakta Yaşayan Çocukların Sorunları,Yıl:4 Sayı:12, Ağustos-Aralık 2001 4. Sosyal Güvenlik Dünyası, SSK Teşkilat Yapısı ve Tahsis Mevzuatı, Yıl:5, Sayı:23, Ocak-Şubat 2004 5. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlik Sistemine Temel Yaklaşımlar ve Yapısal Reformlar, Yıl:6, Sayı: 26, Temmuz- Ağustos 2004 6. MESS Mercek Dergisi, Sosyal Güvenlik Sistemine Temel Yaklaşımlar ve Yapısal Reformlar, Yıl:9, Sayı:36, Ekim 2004 7. Sosyal Güvenlik Dünyası, Genel Sağlık Sigortası Gerçekleşecek Mi?, Yıl:7, Sayı:28, Kasım-Aralık 2004 8. Çözüm Sağlık/ Bilişim Haber, Sağlık Sisteminin İyileştirilmesi ve Genel Sağlık Sigortası, Sayı:7, Ocak- Şubat 2005 9. Sosyal Güvenlik Dünyası, SSK da Rehberlik Hizmetleri, Yıl: 7, Sayı: 29, Ocak- Şubat 2005 10. Sosyal Güvenlik Dünyası, Çalışma Yaşamında Çocuk, Yıl:7, Sayı:30, Mart- Nisan 2005 11. Sosyal Güvenlik Dünyası, SSK da Yaşlılık Sigortası Uygulamaları, Yıl: 7, Sayı: 31, Mayıs- Haziran 2005 12. MESS Mercek Dergisi, İşsizlik Sorununun Bir Yansıması: ‘Genç ve Eğitimli İşsizler, Yıl:10, Sayı: 39, Temmuz 2005 13. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlik Sisteminde Sigorta Primini İyileştirme Uygulamaları, Yıl: 8, Sayı: 33, Eylül- Ekim 2005 14. Sosyal Güvenlik Dünyası, Yeşil Kart Uygulamasının Sağlık ve Sosyal Güvenlik Sistemimiz İçindeki Yeri, Yıl: 8, Sayı: 34, Kasım- Aralık 2005 15. TİSK İşveren Dergisi, İşsizlik Sorununun Sosyal Boyutu, Cilt: 44, Sayı:4, Ocak 2006 16. Sosyal Güvenlik Dünyası, SSK Sağlık Harcamaları Neden Artıyor?, Yıl: 8, Sayı:35, Ocak- Şubat 2006 17. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlik Sisteminde Köklü Değişim Yeni Sorunlara Yol Açar Mı?, Yıl. 8, Sayı: 36, Mart- Nisan 2006 18. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sağlık Sisteminde Yeni Düzenlemeler ve Özel Hastane Uygulamaları, Yıl: 8, Sayı: 37, Mayıs- Haziran 2006 19. MESS Mercek Dergisi, Sosyal Güvenlikte Yeni Dönem: Yapısal Değişim Sorunları Çözecek Mi?, Yıl: 11, Sayı: 43, Temmuz 2006 20. TİSK İşveren Dergisi, Bir Toplumsal Sorun: Genç İşsizler, Cilt: 45, Sayı: 4-5, Ocak-Şubat 2007 21. Sosyal Güvenlik Dünyası, Emeklilik Sisteminde Temel Sorun Yaş Mı?, Yıl: 9, Sayı: 41, Ocak- Şubat 2007 22. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sağlık Sisteminde Yeni Düzenlemeler ve Sağlık Harcamaları, Yıl: 9, Sayı: 42, Mart- Nisan 2007 23. Sosyal Güvenlik Dünyası, Yoksulluk ve Yolsuzluklardan Arınmış Bir Sosyal Güvenlik Sistemi, Yıl:9, Sayı: 43, Mayıs- Haziran 2007 24. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlik Sisteminde Yardım ve Dayanışma, Yıl: 10, Sayı: 45, Eylül- Ekim 2007 25. MESS Mercek, Türkiye’de İşsizlik ve İstihdam Sorununa Yönelik Arayışlar, Yıl: 12, Sayı: 48, Ekim 2007 26. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlikte Yeniden Yapılanma ve ‘Tek Çatı, Sorunu, Yıl: 10, Sayı: 46, Kasım- Aralık 2007 27. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlikte Zorlu Dönemeç, Yıl: 10, Sayı: 48, Mart- Nisan 2008 28. MESS Mercek, Sosyal Güvenlikte Geçiş Dönemi,, Yıl: 13, Sayı: 50, Nisan 2008 29. Sosyal Güvenlik Dünyası, Kayıt Dışı İstihdam ve Yaşanan Sorunlar, Yıl: 10, Sayı: 50, Temmuz- Ağustos 2008 30. TİSK İşveren Dergisi, Küresel Ekonomik Kriz ve İşsizlik, Cilt. 47, Sayı. 2, Kasım 2008 31. MESS Mercek Dergisi, Ekonomik Kriz ve Sosyal Yaşam, Yıl: 14, Sayı: 53, Ocak 2009 32. TİSK İşveren Dergisi, İstihdamın Korunmasında ve Geliştirilmesinde Yaşanan Sorunlar, Cilt: 47, Sayı: 8, Mayıs 2009 33. Sosyal Güvenlik Dünyası, Genç İşsizlerin Önceliği: ‘İstihdam, Yıl: 12, Sayı: 62, Ekim 2009 34. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sağlık Sistemi ve Yeşil Kart Uygulaması, Yıl: 12, Sayı: 64, Aralık 2009 35. MESS Mercek Dergisi, Gençlerinde Hayalleri Var!.., Yıl: 15, Sayı: 58, Nisan 2010 36. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Yardım ve Hizmetler Sosyal Güvenlik Sistemi İçinde Düzenlenebilir Mi?, Yıl: 13, Sayı: 67, Mayıs- Haziran 2010 37. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sağlık Sistemi ve Yeni Gelişmeler, Yıl: 13, Sayı: 69, Eylül- Ekim 2010 38. MESS Mercek Dergisi, Yaşlanan Nüfus ve Sosyal Güvenlik Sistemi, Yıl: 16, Sayı: 61, Ocak 2011 39. SGK Bülteni, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kayıt Dışı İstihdam, Sayı: 39, Ocak- Şubat 2011 40. SGK Bülteni, Sosyal Güvenlik Kurumunun Yenilenen Vizyonu, Sayı: 40, Mart- Nisan 2011 41. MESS Mercek Dergisi, Türkiye’de Kadın İstihdamının Yansıttığı Gerçekler, Yıl: 16, Sayı: 62, Nisan 2011 42. MESS Mercek Dergisi, Mesleki Eğitim Sistemi ve İstihdam, Yıl: 16, Sayı: 63, Temmuz 2011 43. MESS Mercek Dergisi, Dünyada ve Türkiye’de Yoksulluk, Yıl: 17, Sayı: 65, Ocak 2012 44. TİSK İşveren Dergisi, Küresel Ekonomik Krizin Seyri ve Sosyal Boyutu, Cilt: 50, Sayı: 1, Ocak- Şubat 2012 45. İNŞAAT Sanayii Dergisi, Gelişen İnşaat Sektörü ve İstihdam, Yıl: 22, Sayı: 129, Ocak- Şubat 2012 46. Sosyal Güvenlik Dünyası, Özürlülerin Sosyal Güvenliği, Yıl: 15, Sayı: 77, Ocak- Şubat 2012 47. MESS Mercek Dergisi, Türkiye’de Kadın Potansiyeli ve Kadın Girişimciliği, Yıl: 17, Sayı: 66, Nisan 2012 48. Sosyal Güvenlik Dünyası, Sosyal Güvenlikte Kapsam Sorunu ve Genel Sağlık Sigortası, Yıl: 15, Sayı: 79, Mayıs- Haziran 2012 49. Sosyal Güvenlik Dünyası, İş Kazaları ve İş Güvenliği Alanında Ne Durumdayız?, Yıl: 15, Sayı: 80, Temmuz- Ağustos 2012 50. TİSK İşveren Dergisi, Sosyal Güvenlik Sistemi ve Yeni Gelişmeler, Cilt: 50, Sayı: 6, Kasım- Aralık 2012 51. Sosyal Güvenlik Dünyası, İstihdam Amaçlı Mesleki Eğitim Sistemi, Yıl: 16, Sayı: 83, Ocak- Şubat 2013 52. Sosyal Güvenlik Dünyası, Türkiye’de Emeklilik Sistemi, Yıl: 16, Sayı: 84, Mart- Nisan 2013 53. TİSK İşveren Dergisi, Genç İşsizliği ve İstihdam Üreten Girişimcilik, Cilt:53, Sayı 2, Mart- Nisan 2015 54. TİSK İşveren Dergisi, Dünyada ve Türkiye’de Göç Sorunu, Mülteci Krizinin Sosyal Boyutu, Ocak-Şubat 2016, Cilt 54, Sayı 1 55. TİSK İşveren Dergisi, Mülteci Krizi Bir İnsanlık Krizidir!.., Mart-Nisan 2016, Cilt 54, Sayı 2
Türkiye’nin komşu ülkelerinde veya dünya genelinde bazı ülkelerde yaşanan; iç istikrarı, huzuru bozan iç savaş veya terör olayları bu ülkelerden dış ülkelere yönelik göç hareketlerini hızlandırmış bulunmaktadır. Ülkeler arasında gelişmişlik farkı, demokratik ortam, daha iyi yaşam koşulları da kendi ülkelerinde bu koşulları bulamayan insanları göçe zorlamaktadır. Uzun yıllardır Afganistan’da yaşanan Rusya ve Amerika’ya direnme hareketi, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı sindirme, şiddet ve işkence ile güney komşumuz Suriye’de 2011 yılında başlayan ve yıllardır süren iç savaş milyonlarca insanı yerlerinden etti. Afrika’da bazı ülkelerde yaşanan iç terör, Batılı ülkelerin sömürgeleştirme faaliyetleri, demokratik ve sosyal açılardan az gelişmişlik Avrupa ülkelerinin cazibesi de Afrika’da yaşayan insanların göç etmesine neden oldu. İnsanlık tarihi; insanların yaşadığı coğrafi koşullar, kötü yönetim, gıda yoksunluğu veya yoksulluk gibi nedenlerle göçe maruz kaldıklarını göstermektedir. Yakın zamanda ülkemizin karşı karşıya kaldığı veya halen devam eden düzensiz göç hareketinin göçmen krizine dönüşmesi, muhalefet ve iktidar cephesinde karşılıklı suçlamalara neden olmaktadır. Düzensiz göç hareketi konusunda yapılan araştırmalar, sorunun giderek büyüyerek, ülke içinde yeni sosyal problemlerin doğmasına ve bu durum karşısında yeni önlemler alınmasına gerek duyulduğuna işaret etmektedir. TÜRKİYE’YE YÖNELİK KAÇAK GÖÇLER 2011 yılında Suriye’de farklı grupların oluşturduğu şiddet ve terör ortamı kısa sürede Amerika ve Rusya’nın da müdahil olduğu iç savaşa dönüştü. Suriye içinde yaşayan sivillerin etkilendiği iç savaş ortamı, hava harekâtı ile yerleşim yerlerinin bombalanması sonucu yerlerinden olan milyonlarca insan, komşu ülkelere özellikle Türkiye’ye akın etti. Türk Hükümeti o dönem uyguladığı “açık kapı” politikası ile 4 milyon civarındaki mülteciyi geçici sığınmacı olarak ülkemize aldı. Başlangıçta sığınmacılar için açıklanan 100 bin kırmızı sınırı kısa sürede aşıldı. Zamanla ülkemizin değişik illerine dağıtılan sığınmacılar özellikle büyük kentlerimizde kendileri için bir yaşam alanı inşa ettiler. Özellikle İstanbul, Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa gibi illerimizde önemli oranda nüfusa sahip olan mülteciler için İçişleri Bakanlığı yeni uygulama ile nüfus ayarı ve seyreltme projesini devreye koymuş bulunuyor. Düzensiz göçmen akını 2011 yılından sonra da devam etti, Suriyeli nüfusun ve eğitim çağındaki çocukların topluma entegre edilmesine yönelik çalışmalarda hedeflenen sonuca maalesef ulaşılamadı. ABD Başkanı Joe Biden 01.09.2021 tarihinde yaptığı bir açıklamayla Afganistan’da 20 yılı aşkın süredir Taliban güçlerine karşı konuşlanan Amerikan askerlerinin görev süresinin tamamlandığını açıkladı. Taliban’ın Afganistan’da hâkimiyeti sağladıktan sonra yeni rejime karşı çok sayıda insanın ülkesini terk ettiğine tüm dünya tanık oldu. Ülkesini terk eden Afganlılar, İran üzerinden 3 bin kilometreyi bulan yolculuğu göze alarak ülkemize yönelik düzensiz göç akımını başlattılar. Suriyeli mültecilerden sonra Afganlılar ile Afrika’nın değişik ülkelerinden iç terör yüzünden kaçıp gelen insanların yol açtığı düzensiz girişler, günlük basın organlarında ve görsel medyada sık sık haber konusu oldu, ülkemiz sığınmacıların düzensiz kaçak giriş yaptıkları bir ülke konuma düştü. Mevcut hükümetimiz giderek artan ülke sorunları ile karşı karşıya bulunmaktadır. Sosyal, siyasi, iktisadi ve çalışma hayatına özgü sorunlar, artan nüfus karşısında ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Bir yandan Türkiye’de doğup büyüyen 1 milyona yakın Suriyeli çocuk, diğer yandan diğer ülkelerden gelen göçmenlere karşı sınırlarımızda örülen duvar, ülke içinde büyük kentlerimizde bazı semtlerin yabancılara kapatılma uygulaması sorunun boyutunun giderek büyüdüğünü göstermektedir. Düzensiz göç olayında sorunun içine; insan kaçakçılığı, Akdeniz ve Egede Yunanlıların geri itme politikası ile denizde boğulup ölen insanlar, organ kaçakçılığı, kaybolan binlerce çocuk sorunları da dâhil edilmiş olmaktadır. Düzensiz göç sorunu ayrıca büyük illerimizde asayiş sağlama, ikamet edinimi, eğitim ve istihdam alanlarında yeni sorunlar çıkmasına neden olmuş durumdadır. Yapılan araştırmalar sığınmacıların önemli bir oranının ülkelerine geri dönmeyeceğini göstermektedir. Bu konuya iktidar ve muhalefetin bakış açısı farklıdır. Düzensiz göçmenlerin oluşturduğu sorunları siyasi alanda sandık hesabından farklı ele alarak özellikle ülkemiz vatandaşlarının, bilhassa gençlerimizin istihdam ve eğitim alanlarında yaşadıkları sorunları görmezden gelmeyerek, göçmen politikasına yeni bir ayar vererek çözüm yoluna gidilmesi gerekmektedir. Avrupa ülkelerinin ülkemize havale ettiği, maddi destek veririz diye oyaladığı, kendi yaptıkları uygulama ile Afrika’ya gönderdikleri düzensiz sığınmacı sorununa karşı iktidar ve muhalefetin ortak hareket edeceği bir uyum politikası arayışına gidilmesi zorunlu gözükmektedir. Atıf ÖZGEN İDD Kurucu Üyesi ve Denetleme Kurulu Başkanı e-mail: ozgenatif@gmail.com
Türkiye’nin komşu ülkelerinde veya dünya genelinde bazı ülkelerde yaşanan; iç istikrarı, huzuru bozan iç savaş veya terör olayları bu ülkelerden dış ülkelere yönelik göç hareketlerini hızlandırmış bulunmaktadır.
Ülkeler arasında gelişmişlik farkı, demokratik ortam, daha iyi yaşam koşulları da kendi ülkelerinde bu koşulları bulamayan insanları göçe zorlamaktadır.
Uzun yıllardır Afganistan’da yaşanan Rusya ve Amerika’ya direnme hareketi, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı sindirme, şiddet ve işkence ile güney komşumuz Suriye’de 2011 yılında başlayan ve yıllardır süren iç savaş milyonlarca insanı yerlerinden etti.
Afrika’da bazı ülkelerde yaşanan iç terör, Batılı ülkelerin sömürgeleştirme faaliyetleri, demokratik ve sosyal açılardan az gelişmişlik Avrupa ülkelerinin cazibesi de Afrika’da yaşayan insanların göç etmesine neden oldu.
İnsanlık tarihi; insanların yaşadığı coğrafi koşullar, kötü yönetim, gıda yoksunluğu veya yoksulluk gibi nedenlerle göçe maruz kaldıklarını göstermektedir.
Yakın zamanda ülkemizin karşı karşıya kaldığı veya halen devam eden düzensiz göç hareketinin göçmen krizine dönüşmesi, muhalefet ve iktidar cephesinde karşılıklı suçlamalara neden olmaktadır.
Düzensiz göç hareketi konusunda yapılan araştırmalar, sorunun giderek büyüyerek, ülke içinde yeni sosyal problemlerin doğmasına ve bu durum karşısında yeni önlemler alınmasına gerek duyulduğuna işaret etmektedir.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK KAÇAK GÖÇLER
2011 yılında Suriye’de farklı grupların oluşturduğu şiddet ve terör ortamı kısa sürede Amerika ve Rusya’nın da müdahil olduğu iç savaşa dönüştü.
Suriye içinde yaşayan sivillerin etkilendiği iç savaş ortamı, hava harekâtı ile yerleşim yerlerinin bombalanması sonucu yerlerinden olan milyonlarca insan, komşu ülkelere özellikle Türkiye’ye akın etti.
Türk Hükümeti o dönem uyguladığı “açık kapı” politikası ile 4 milyon civarındaki mülteciyi geçici sığınmacı olarak ülkemize aldı. Başlangıçta sığınmacılar için açıklanan 100 bin kırmızı sınırı kısa sürede aşıldı.
Zamanla ülkemizin değişik illerine dağıtılan sığınmacılar özellikle büyük kentlerimizde kendileri için bir yaşam alanı inşa ettiler. Özellikle İstanbul, Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa gibi illerimizde önemli oranda nüfusa sahip olan mülteciler için İçişleri Bakanlığı yeni uygulama ile nüfus ayarı ve seyreltme projesini devreye koymuş bulunuyor.
Düzensiz göçmen akını 2011 yılından sonra da devam etti, Suriyeli nüfusun ve eğitim çağındaki çocukların topluma entegre edilmesine yönelik çalışmalarda hedeflenen sonuca maalesef ulaşılamadı.
ABD Başkanı Joe Biden 01.09.2021 tarihinde yaptığı bir açıklamayla Afganistan’da 20 yılı aşkın süredir Taliban güçlerine karşı konuşlanan Amerikan askerlerinin görev süresinin tamamlandığını açıkladı.
Taliban’ın Afganistan’da hâkimiyeti sağladıktan sonra yeni rejime karşı çok sayıda insanın ülkesini terk ettiğine tüm dünya tanık oldu.
Ülkesini terk eden Afganlılar, İran üzerinden 3 bin kilometreyi bulan yolculuğu göze alarak ülkemize yönelik düzensiz göç akımını başlattılar.
Suriyeli mültecilerden sonra Afganlılar ile Afrika’nın değişik ülkelerinden iç terör yüzünden kaçıp gelen insanların yol açtığı düzensiz girişler, günlük basın organlarında ve görsel medyada sık sık haber konusu oldu, ülkemiz sığınmacıların düzensiz kaçak giriş yaptıkları bir ülke konuma düştü.
Mevcut hükümetimiz giderek artan ülke sorunları ile karşı karşıya bulunmaktadır. Sosyal, siyasi, iktisadi ve çalışma hayatına özgü sorunlar, artan nüfus karşısında ağırlığını daha fazla hissettirmektedir.
Bir yandan Türkiye’de doğup büyüyen 1 milyona yakın Suriyeli çocuk, diğer yandan diğer ülkelerden gelen göçmenlere karşı sınırlarımızda örülen duvar, ülke içinde büyük kentlerimizde bazı semtlerin yabancılara kapatılma uygulaması sorunun boyutunun giderek büyüdüğünü göstermektedir.
Düzensiz göç olayında sorunun içine; insan kaçakçılığı, Akdeniz ve Egede Yunanlıların geri itme politikası ile denizde boğulup ölen insanlar, organ kaçakçılığı, kaybolan binlerce çocuk sorunları da dâhil edilmiş olmaktadır.
Düzensiz göç sorunu ayrıca büyük illerimizde asayiş sağlama, ikamet edinimi, eğitim ve istihdam alanlarında yeni sorunlar çıkmasına neden olmuş durumdadır.
Yapılan araştırmalar sığınmacıların önemli bir oranının ülkelerine geri dönmeyeceğini göstermektedir. Bu konuya iktidar ve muhalefetin bakış açısı farklıdır.
Düzensiz göçmenlerin oluşturduğu sorunları siyasi alanda sandık hesabından farklı ele alarak özellikle ülkemiz vatandaşlarının, bilhassa gençlerimizin istihdam ve eğitim alanlarında yaşadıkları sorunları görmezden gelmeyerek, göçmen politikasına yeni bir ayar vererek çözüm yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Avrupa ülkelerinin ülkemize havale ettiği, maddi destek veririz diye oyaladığı, kendi yaptıkları uygulama ile Afrika’ya gönderdikleri düzensiz sığınmacı sorununa karşı iktidar ve muhalefetin ortak hareket edeceği bir uyum politikası arayışına gidilmesi zorunlu gözükmektedir.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 835399
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.