KONFERANS: Mehmet Akif ERSOY ve GERÇEKLER Konuşmacı: Doç.Dr.Zeki GÜREL Tarih: 21 Ocak Cumartesi Saat: 14:00 Yer: DE-VA İDD Konferans Salonu Adres: Ziyabey Caddesi 1400.Sokak No:16/1 Balgat İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY VE GERÇEKLER TARİH: 21.01.2023 SAAT: 14 YER: İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ KONFERANS SALONU KONU: İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY VE GERÇEKLER KONUK: Doç. Dr. ZEKİ GÜREL İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfı yönetimlerince geleneksel olarak ayda bir yapılan sohbetlerin bu ayki konuğu Doç. Dr. Zeki GÜREL oldu. Konferansın açılışı İDD Onursal ve Demokraside Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Bozdemir tarafından yapıldı. Bozdemir, konuya verdikleri önem nedeniyle konuklara ve konuşmacı Zeki Gürel’e hoş geldiniz dedikten sonra aşağıda yer alan açılış konuşmasını yaptı. ‘Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100ncü yıldönümünü kutlayacağız. M. Akif Ersoy ve hakkındaki gerçekler bugünkü sohbetimizin konusu olacak. Cumhuriyetimiz, 100ncü yılda gelişmişliğini tamamlayamadı, demokrasimizde gelişmedi. Demokrasimizin Mehmet Akif’le ilişkisini konuğumuz açıklayacak. Akif, imparatorluğun yıkılış döneminde yaşanan çöküşü yakından hisseden bir aydınımız. Kendisi Milli Mücadeleye ilk katılan aydınlarımızdandır. Milli Mücadeleye inanan kadrolar, Anadolu’muzu yeniden vatan yaparak önemli bir başarıyı gerçekleştirdiler. Cumhuriyet’imizin 100ncü yıldönümünde tam demokrasiyi de gerçekleştirip taçlandırmak da önemlidir bizim için. Bozdemir, konuşmacı Zeki beyin profili hakkında konukları bilgilendirdi. Eserleri ve üniversitedeki görevinden bahsettikten sonra sözü konuğumuz Zeki beye verdi. Aşağıda konuşmacı Doç. Dr. Zeki GÜREL’İN derneğimiz konferans salonunda yaptığı konuşmanın özetini okuyacaksınız: ‘Mehmet Akif Ersoy ve Milli Mücadeleye katılan Gazi Mustafa Kemal’le birlikte şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum. Cumhuriyet’imizin kuruluşunda yer alan kahramanlarımızı iyi anlamak zorundayız. Birbirimizle çekişirken, Kahramanlarımız ve değerlerimiz üzerinden karşı karşıya kalıyoruz. Bu değerlerimizin farkında olmadan aşınmasına neden oluyoruz. İçine düştüğümüz durumda herkes kahramanlarımıza kendi penceresinden bakıyor. Akif, imparatorluğun yıkılışına ve yeni devletin kuruluşuna tanık olmuş, karamsar olmamış, umut kapısı olmuş. Bazı insanlar, bu döneme tanıklık etmiş kahramanlarımız arasına nifak sokmaya çalışıyor. Akif, beslendiği değerler açısından Doğu ve Batı kültüründen esinlenmiş değerli bir aydınımız olup kendisini iyi tanımalıyız. Mehmet Akif’le ilgili okullarda verilen bilgiler yanlış, kendisi İstanbul’da değil, Çanakkale Bayramiç kazasında doğdu, devletin verdiği nüfus cüzdanında doğum yeri Bayramiç olarak yazılı. Doğumundan başlamak üzere Akif’le ilgili gerçekleri milletten saklıyorlar. Bize anlatılan resmi tarihle gerçek milli tarih arasında fark olmamalı. Anadolu’ya Türklerin giriş tarihi, milattan önce 700lü yıllara dayanıyor, bize resmi tarihte 1071 Malazgirt Zaferi giriş tarihi olarak okutuluyor. Ders kitaplarında Alp Er Tunga’nın kurduğu devletten bahsedilmiyor, hâlbuki kurduğu devlet Anadolu’da ve başkenti Sinop. Balkanlar’daki kardeşlerimiz Selçuklulardan önce o bölgeye yerleşmişler. Türkiye’nin savunması Türkiye dışındaki Türklerden başlar. Malazgirt’te Alpaslan’a başarıyı sağlayan güç, Bizans ordusunda yer alan Peçenek Türkleri sayesindedir. Türkçülük, İslamcılık ve Osmanlıcılık İstiklal Harbi döneminde 3 fikir akımıdır. Çanakkale Zaferi esnasında Osmanlıcılık fikri akımı ortaya çıkıyor, İslamcılık fikri karşı görüş olarak çıkıyor. İslamcılık da tutmayınca Türkçülük hareketi doğuyor. Çanakkale’de bizi zafere götüren Türkçülerdir. Ziya Gökalp ne kadar Türkçü ise Mehmet Akif’te o kadar Türkçü’dür. Türkçülük ve İslamcılık birbirinden ayrı hareketler değildir. O dönemde Akif, Balıkesir Zağnos Paşa Camiinde hutbe veriyor, aynı camide Mustafa Kemal’de hutbe okuyor. Akif, Mustafa Kemal’in daveti üzerine Milli Mücadeleye katılmıştır. Sonra M. Kemal tarafından halkı irşat etmek üzere Konya’da görevlendirilmiştir. Bilahare Kastamonu ilimize gönderilmiştir. İstanbul’dan Ankara’ya İstiklal yolunun açık kalması için gayret göstermiştir. Akif, Kastamonu’da iken Milli Marşımız için yarışma açılmıştır. Mecliste beğenilen 7 şiir dağıtılıyor ve zamanın Milli Eğitim Bakanı, şair ve yazar Hamdullah Suphi tarafından Akif’in İstiklal Marşımız olan şiiri okunuyor. Şiir okunurken Tunalı Hilmi ayağa kalkmıyor, hâlbuki kendisi de Milli Marş için şiir yazmış. Mehmet Akif, Tacettin Dergâhında kalıyor, gerçekte dergâh değil misafirhanedir. Neyzen Tevfik’te Akif’in arkadaşlarındandır. Akif, sonra İstanbul’a dönüyor ve İstanbul Üniversitesinde ders veriyor. Divanı Lügat’ı Türk’ün tercüme işini de üstleniyor. İstanbul’dan sonra Mısır’a da gitmek üzere görevlendiriliyor. Gerçekte Akif Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önceden Mısır’a gitmişti. Akif’in Kahire’de üniversite de ders verdiğini biliyoruz. M. Akif sonra İstanbul’a dönmüş ve Mısır apartmanında kalmıştır. Bu apartman Kavalalı Ali Paşa’nın apartmanıdır. M. Kemal, yaptığı bir konuşmada Akif’le bir ihtilafının olmadığını açıklamıştır, şayet düşman olarak görmüş olsaydı onun ülkesine dönmesine izin vermezdi. Akif’in vefatından sonra hanımına ve kızlarına aylık bağlanmıştır. M. Akif’in dosyasının gizliliği 2011 yılında kaldırılmıştır. Devlete ilişkin belgelerde Akif’in devlet düşmanı olmadığı yazılıdır. Akif’in Hatay ilimizle ilgili çalışmaları da vardır. Vefatından sonra ilk resmi tören Hatay’da yapılmıştır. Mehmet Akif’in davası insanlık davasıdır. Vefatından sonra kefeninin üzerine Türk Bayrağı sarılı olarak defnedilmiştir. Cumhuriyetimizin 100ncü yılında sağda solda tüm şairler bizim şairimizdir. Devletimize sahip çıkmalıyız, bizi kurtaracak olan kardeşliğimizdir. Farklılıklar, bizim zenginliğimizdir.,, Konuğumuz Doç. Dr. Zeki Gürel, konuşmasını yaklaşık 2 saat sonra tamamladı, verilen çay molası ardından sohbetin soru cevap kısmına geçildi. Sohbet saat 17 civarında son buldu. İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ, DEMOKRASİDE BİRLİK VAKFI/ ANKARA, 21.01.2023 Haberleştiren: Atıf ÖZGEN
İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY VE GERÇEKLER
TARİH: 21.01.2023 SAAT: 14
YER: İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ KONFERANS SALONU
KONU: İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY VE GERÇEKLER
KONUK: Doç. Dr. ZEKİ GÜREL İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfı yönetimlerince geleneksel olarak ayda bir yapılan sohbetlerin bu ayki konuğu Doç. Dr. Zeki GÜREL oldu. Konferansın açılışı İDD Onursal ve Demokraside Birlik Vakfı Genel Başkanı Mehmet Bozdemir tarafından yapıldı. Bozdemir, konuya verdikleri önem nedeniyle konuklara ve konuşmacı Zeki Gürel’e hoş geldiniz dedikten sonra aşağıda yer alan açılış konuşmasını yaptı. ‘Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100ncü yıldönümünü kutlayacağız. M. Akif Ersoy ve hakkındaki gerçekler bugünkü sohbetimizin konusu olacak. Cumhuriyetimiz, 100ncü yılda gelişmişliğini tamamlayamadı, demokrasimizde gelişmedi. Demokrasimizin Mehmet Akif’le ilişkisini konuğumuz açıklayacak. Akif, imparatorluğun yıkılış döneminde yaşanan çöküşü yakından hisseden bir aydınımız. Kendisi Milli Mücadeleye ilk katılan aydınlarımızdandır. Milli Mücadeleye inanan kadrolar, Anadolu’muzu yeniden vatan yaparak önemli bir başarıyı gerçekleştirdiler. Cumhuriyet’imizin 100ncü yıldönümünde tam demokrasiyi de gerçekleştirip taçlandırmak da önemlidir bizim için. Bozdemir, konuşmacı Zeki beyin profili hakkında konukları bilgilendirdi. Eserleri ve üniversitedeki görevinden bahsettikten sonra sözü konuğumuz Zeki beye verdi. Aşağıda konuşmacı Doç. Dr. Zeki GÜREL’İN derneğimiz konferans salonunda yaptığı konuşmanın özetini okuyacaksınız: ‘Mehmet Akif Ersoy ve Milli Mücadeleye katılan Gazi Mustafa Kemal’le birlikte şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum. Cumhuriyet’imizin kuruluşunda yer alan kahramanlarımızı iyi anlamak zorundayız. Birbirimizle çekişirken, Kahramanlarımız ve değerlerimiz üzerinden karşı karşıya kalıyoruz. Bu değerlerimizin farkında olmadan aşınmasına neden oluyoruz. İçine düştüğümüz durumda herkes kahramanlarımıza kendi penceresinden bakıyor. Akif, imparatorluğun yıkılışına ve yeni devletin kuruluşuna tanık olmuş, karamsar olmamış, umut kapısı olmuş. Bazı insanlar, bu döneme tanıklık etmiş kahramanlarımız arasına nifak sokmaya çalışıyor. Akif, beslendiği değerler açısından Doğu ve Batı kültüründen esinlenmiş değerli bir aydınımız olup kendisini iyi tanımalıyız. Mehmet Akif’le ilgili okullarda verilen bilgiler yanlış, kendisi İstanbul’da değil, Çanakkale Bayramiç kazasında doğdu, devletin verdiği nüfus cüzdanında doğum yeri Bayramiç olarak yazılı. Doğumundan başlamak üzere Akif’le ilgili gerçekleri milletten saklıyorlar. Bize anlatılan resmi tarihle gerçek milli tarih arasında fark olmamalı. Anadolu’ya Türklerin giriş tarihi, milattan önce 700lü yıllara dayanıyor, bize resmi tarihte 1071 Malazgirt Zaferi giriş tarihi olarak okutuluyor. Ders kitaplarında Alp Er Tunga’nın kurduğu devletten bahsedilmiyor, hâlbuki kurduğu devlet Anadolu’da ve başkenti Sinop. Balkanlar’daki kardeşlerimiz Selçuklulardan önce o bölgeye yerleşmişler. Türkiye’nin savunması Türkiye dışındaki Türklerden başlar. Malazgirt’te Alpaslan’a başarıyı sağlayan güç, Bizans ordusunda yer alan Peçenek Türkleri sayesindedir. Türkçülük, İslamcılık ve Osmanlıcılık İstiklal Harbi döneminde 3 fikir akımıdır. Çanakkale Zaferi esnasında Osmanlıcılık fikri akımı ortaya çıkıyor, İslamcılık fikri karşı görüş olarak çıkıyor. İslamcılık da tutmayınca Türkçülük hareketi doğuyor. Çanakkale’de bizi zafere götüren Türkçülerdir. Ziya Gökalp ne kadar Türkçü ise Mehmet Akif’te o kadar Türkçü’dür. Türkçülük ve İslamcılık birbirinden ayrı hareketler değildir. O dönemde Akif, Balıkesir Zağnos Paşa Camiinde hutbe veriyor, aynı camide Mustafa Kemal’de hutbe okuyor. Akif, Mustafa Kemal’in daveti üzerine Milli Mücadeleye katılmıştır. Sonra M. Kemal tarafından halkı irşat etmek üzere Konya’da görevlendirilmiştir. Bilahare Kastamonu ilimize gönderilmiştir. İstanbul’dan Ankara’ya İstiklal yolunun açık kalması için gayret göstermiştir. Akif, Kastamonu’da iken Milli Marşımız için yarışma açılmıştır. Mecliste beğenilen 7 şiir dağıtılıyor ve zamanın Milli Eğitim Bakanı, şair ve yazar Hamdullah Suphi tarafından Akif’in İstiklal Marşımız olan şiiri okunuyor. Şiir okunurken Tunalı Hilmi ayağa kalkmıyor, hâlbuki kendisi de Milli Marş için şiir yazmış. Mehmet Akif, Tacettin Dergâhında kalıyor, gerçekte dergâh değil misafirhanedir. Neyzen Tevfik’te Akif’in arkadaşlarındandır. Akif, sonra İstanbul’a dönüyor ve İstanbul Üniversitesinde ders veriyor. Divanı Lügat’ı Türk’ün tercüme işini de üstleniyor. İstanbul’dan sonra Mısır’a da gitmek üzere görevlendiriliyor. Gerçekte Akif Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önceden Mısır’a gitmişti. Akif’in Kahire’de üniversite de ders verdiğini biliyoruz. M. Akif sonra İstanbul’a dönmüş ve Mısır apartmanında kalmıştır. Bu apartman Kavalalı Ali Paşa’nın apartmanıdır. M. Kemal, yaptığı bir konuşmada Akif’le bir ihtilafının olmadığını açıklamıştır, şayet düşman olarak görmüş olsaydı onun ülkesine dönmesine izin vermezdi. Akif’in vefatından sonra hanımına ve kızlarına aylık bağlanmıştır. M. Akif’in dosyasının gizliliği 2011 yılında kaldırılmıştır. Devlete ilişkin belgelerde Akif’in devlet düşmanı olmadığı yazılıdır. Akif’in Hatay ilimizle ilgili çalışmaları da vardır. Vefatından sonra ilk resmi tören Hatay’da yapılmıştır. Mehmet Akif’in davası insanlık davasıdır. Vefatından sonra kefeninin üzerine Türk Bayrağı sarılı olarak defnedilmiştir. Cumhuriyetimizin 100ncü yılında sağda solda tüm şairler bizim şairimizdir. Devletimize sahip çıkmalıyız, bizi kurtaracak olan kardeşliğimizdir. Farklılıklar, bizim zenginliğimizdir.,, Konuğumuz Doç. Dr. Zeki Gürel, konuşmasını yaklaşık 2 saat sonra tamamladı, verilen çay molası ardından sohbetin soru cevap kısmına geçildi. Sohbet saat 17 civarında son buldu.
İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ, DEMOKRASİDE BİRLİK VAKFI/ ANKARA, 21.01.2023 Haberleştiren: Atıf ÖZGEN
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 565034
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.