DEPREM GERÇEĞİ TARİH: 25.02.2023, SAAT:14 YER: İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ KONFERANS SALONU KONU: DEPREM GERÇEĞİ KONUK: Prof. Orhan Arslan İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfınca ayda bir müştereken yapılan sohbetlerin bu ayki konuşmacısı Prof. Dr. Orhan Arslan oldu. Konferansın açılışı İDD Onursal ve DEVA Genel Başkanı Mehmet Bozdemir tarafından yapıldı. Bozdemir, konuşmasına başlamadan önce konferansa gelen konukları 6 Şubat 2023 günü gerçekleşen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşu ve ardından Fatiha okumaya davet etti. Bozdemir, saygı duruşunun ardından konuğumuz olan Prof. Orhan Arslan ve konuklara davete icap etmeleri nedeniyle teşekkür etti. Deprem nedeniyle ülke olarak büyük acı yaşadığımızı, bu vesileyle insanımızın ve insanlığın yardımlaşma örneği sergilediğini acı bir gerçek olarak on binlerce insanımızı kaybettiğimizi söyleyerek, 1999 depreminin milat olması gerekirken olamadığını, gelişmiş bir ülke olsaydık bu kadar kayıp verilmeyeceğini belirtti. Rahmetli valilerimizden Recep Yazıcıoğlu’nun bir sözüne işaret ederek “vatandaş olarak gerçekleri söylemiyoruz, söyleniyoruz” deyişini hatırlattı. Millet olarak zihinsel değişim ve dönüşüm yaşamak zorundayız, siyasal yapı istese de yönetemiyor, çünkü demokrasimiz gelişmediği sürece ileri gidemiyoruz diyen Bozdemir, sözünün sonunda değerli bir akademisyen, bilim insanı olan konuğumuz Prof. Orhan Arslan’a mikrofonu bırakıyorum diyerek konuşmasını tamamladı. Aşağıda Prof. Dr. Orhan Arslan’ın deprem gerçeği üzerine derneğimiz konferans salonunda yaptığı konuşmanın özetini okuyacaksınız: ‘ İsterdim ki güzel bir konuyu konuşalım. Deprem, normal bir doğa olayıdır. Yer kabuğu hareket halindedir. Yer küre içinde oluşan basınç açığa çıkacaktır. Deprem dile gelseydi, bize derdi ki ‘ ey insan sen dünyaya misafirsin sen olmadan da deprem vardı. Deprem, yağmur, rüzgâr gibi tabii bir olaydır. Deprem, her oluşum sonrası ben yeniden geliyorum, kışında gelebilirim yazında gelebilirim, beni unuttunuz der. Bu coğrafyada unutmak ölümdür. Ben doğa yasaları üzerine bilgi verdim. Hz. Muhammed’de, Prof. Naci Görür de size bilgi verdi, uyardı. Allah’ın yarattığı her şey ayettir. Biz, Kur’an’ın içinde aradık depremi, deprem yeryüzünde aranır. Deprem göz göre göre geldi. Yetkililer, biz göremedik diyemez. Jeofizik bilmeden, fizik, kimya bilmeden tabiat bilinmez. Ülkemiz, deprem kuşağı olarak Avrupa’da tehlikeli bir bölgede. Her doğa olayı Allah’ın bilgisi dâhilinde olur. Ülkemizde ki fay hatları hep çalışacak. Deprem, bilim konusudur, Allah her şeyi bir kurala bağlı olarak yaratır. Kur’an belli bir şeyin kitabı değildir, o rehberdir, işaret eder, yol gösterir. Dünyanın 4 milyar yıllık geçmişi var, karalar bir araya geliyor sonra ayrılıyor. Erciyes dağı, her 100 yılda bir 1 metre yükseliyor. Deprem, bilimin konusudur, fay hattı üzerine havaalanı yapılmaz. Kurala uygun yapılan bina mü’min binadır. Azrail diye melek yok, Kur’an da ismi geçmez. Ölüm melekleri diye geçer. Ben Kur’an’dan konuşuyorum; solunum, dolaşım, sinir sistemini doğru kullanırsanız çok yaşarsınız. Allah’ın buyurduğu ecel toplumla ilgili olandır. Allah, kimsenin kaderini alnına yazmaz. Nasip veya kısmet yok, seçmek var. Sen aramaya başlayacaksın, Allah’ta sana yardım edecek. Mağaza yapmak için kolon kesmenin bir anlamı olmaz. Kader, metafizik değildir. Bana Allah’ın yarattığı bir şer gösterebilir misiniz? Bizim kültürümüzde insana lanet yok, deprem şer değildir. Kader diyerek suçu Allah’a atıyorlar. Allah sana nasıl kurtulacağını açıklamış, sen harekete geçersin Allah da sana yardımcı olur. Depremin sebebini bina, zina diye gösteriyorlar, Las Vegas dururken Malatya’mı? Malatya depreminde sapasağlam duran binalar var. Depremleri 8 şiddetine göre yapacaksınız. Derenin kenarına bina yaparsan sonuç kötü olur. Sen imanını Allah’a, bana da yaptığın işi göster. Bu depremde, ihanet var, biz ölümün salasını veriyoruz. Uydurulmuş din, yaşamı değil ölümü yüceltendir. İslam dini yerine para dini uydurdular. Depreme çok geç müdahale edildi, ilk 48 saate insanlar öldü. Herkes ölmüşse orada taziye olmaz. Acılarımızı yöneteceğiz, acılardan ders alacağız, gerçeğe tutunacağız. Allah’ın sizin için yaptığı bir proje var, ölüm güzel bir şey. Peygamberimiz ölürken dostuma gidiyorum dedi. Deprem, bir nimettir, sıra dağlar, kaynak suları depremin ürünüdür. Deprem, kıyametin alameti değildir, aniden gelir, ne zaman geleceği belli olmaz. Petrol, fosil deposu depremin ürünüdür. Evrim, Allah’ın yaratmada kullandığı kanunun adıdır. İnsan olarak 400 bin yıldan beri varız. Allah, insana kendi ruhundan üfledi. İnsan, bilmediği şeyden korkar, bildiği şeyden korkmaz. İnsan, Allah’tan korkmaz, çünkü Allah’ı biliyor. Depremi de bilirsek korkmayız. Allah, hayırdır asla şer üretmez. Sığınma ihtiyaçtır, var oluştur. Allah’a sığınırız; eşe, anne ve babaya sığınırız. Allah, kendine sığınanı korur. Depremde Allah ile aldattılar. Şehit yaşamakla alakalıdır, kavramları karıştırdık. Sorumluların, suçu kabul etmek, tövbe etmek diye bir şeyi yok mu? İstifa etmeyecek misiniz, öz eleştiri yapmayacak mısınız? Adem’in ilk sözü tövbedir, Adem, insan demektir. Her yere ev yapamazsınız, uygun yere ev yaparsanız Allah sizi korur. Depremde yeni teknolojiler kullanılmalı. Tarım toprağına bina yapılmaz, yaparsan bina depremde yıkılır. Bina affının sorumluları ortaya çıkmalı. Araba muayenesi gibi bina muayenesi de yapılmalı. Depremi bilmeyen kişi vali yapılmaz. Yöneticiler deprem konusunda bilinçli olmalı. Deprem gerçeğini görmek için ‘Deprem Müzesi, yapılmalı. İslam dini, devletten adalet, vicdan, akıl ve bilim bekler. Topluma ahlak bilincini vermeliyiz. Prof. Orhan Arslan konuşmasını tamamladıktan sonra söz alan Mehmet Bozdemir, konuklara 10 dakika çay molası verileceğini, molanın ardından soru- cevap kısmına geçileceğini ifade etti. Konferans 16.30 da ki aranın ardından saat 17.30 da son buldu. Haber: Atıf ÖZGEN, 25.02.2023, Ankara
DEPREM GERÇEĞİ
TARİH: 25.02.2023, SAAT:14
YER: İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ KONFERANS SALONU
KONU: DEPREM GERÇEĞİ
KONUK: Prof. Orhan Arslan
İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfınca ayda bir müştereken yapılan sohbetlerin bu ayki konuşmacısı Prof. Dr. Orhan Arslan oldu. Konferansın açılışı İDD Onursal ve DEVA Genel Başkanı Mehmet Bozdemir tarafından yapıldı. Bozdemir, konuşmasına başlamadan önce konferansa gelen konukları 6 Şubat 2023 günü gerçekleşen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşu ve ardından Fatiha okumaya davet etti.
Bozdemir, saygı duruşunun ardından konuğumuz olan Prof. Orhan Arslan ve konuklara davete icap etmeleri nedeniyle teşekkür etti. Deprem nedeniyle ülke olarak büyük acı yaşadığımızı, bu vesileyle insanımızın ve insanlığın yardımlaşma örneği sergilediğini acı bir gerçek olarak on binlerce insanımızı kaybettiğimizi söyleyerek, 1999 depreminin milat olması gerekirken olamadığını, gelişmiş bir ülke olsaydık bu kadar kayıp verilmeyeceğini belirtti. Rahmetli valilerimizden Recep Yazıcıoğlu’nun bir sözüne işaret ederek “vatandaş olarak gerçekleri söylemiyoruz, söyleniyoruz” deyişini hatırlattı.
Millet olarak zihinsel değişim ve dönüşüm yaşamak zorundayız, siyasal yapı istese de yönetemiyor, çünkü demokrasimiz gelişmediği sürece ileri gidemiyoruz diyen Bozdemir, sözünün sonunda değerli bir akademisyen, bilim insanı olan konuğumuz Prof. Orhan Arslan’a mikrofonu bırakıyorum diyerek konuşmasını tamamladı.
Aşağıda Prof. Dr. Orhan Arslan’ın deprem gerçeği üzerine derneğimiz konferans salonunda yaptığı konuşmanın özetini okuyacaksınız:
‘ İsterdim ki güzel bir konuyu konuşalım. Deprem, normal bir doğa olayıdır. Yer kabuğu hareket halindedir. Yer küre içinde oluşan basınç açığa çıkacaktır. Deprem dile gelseydi, bize derdi ki ‘ ey insan sen dünyaya misafirsin sen olmadan da deprem vardı. Deprem, yağmur, rüzgâr gibi tabii bir olaydır.
Deprem, her oluşum sonrası ben yeniden geliyorum, kışında gelebilirim yazında gelebilirim, beni unuttunuz der. Bu coğrafyada unutmak ölümdür. Ben doğa yasaları üzerine bilgi verdim. Hz. Muhammed’de, Prof. Naci Görür de size bilgi verdi, uyardı.
Allah’ın yarattığı her şey ayettir. Biz, Kur’an’ın içinde aradık depremi, deprem yeryüzünde aranır. Deprem göz göre göre geldi. Yetkililer, biz göremedik diyemez. Jeofizik bilmeden, fizik, kimya bilmeden tabiat bilinmez. Ülkemiz, deprem kuşağı olarak Avrupa’da tehlikeli bir bölgede.
Her doğa olayı Allah’ın bilgisi dâhilinde olur. Ülkemizde ki fay hatları hep çalışacak. Deprem, bilim konusudur, Allah her şeyi bir kurala bağlı olarak yaratır. Kur’an belli bir şeyin kitabı değildir, o rehberdir, işaret eder, yol gösterir.
Dünyanın 4 milyar yıllık geçmişi var, karalar bir araya geliyor sonra ayrılıyor. Erciyes dağı, her 100 yılda bir 1 metre yükseliyor. Deprem, bilimin konusudur, fay hattı üzerine havaalanı yapılmaz. Kurala uygun yapılan bina mü’min binadır. Azrail diye melek yok, Kur’an da ismi geçmez. Ölüm melekleri diye geçer. Ben Kur’an’dan konuşuyorum; solunum, dolaşım, sinir sistemini doğru kullanırsanız çok yaşarsınız. Allah’ın buyurduğu ecel toplumla ilgili olandır. Allah, kimsenin kaderini alnına yazmaz.
Nasip veya kısmet yok, seçmek var. Sen aramaya başlayacaksın, Allah’ta sana yardım edecek. Mağaza yapmak için kolon kesmenin bir anlamı olmaz. Kader, metafizik değildir. Bana Allah’ın yarattığı bir şer gösterebilir misiniz? Bizim kültürümüzde insana lanet yok, deprem şer değildir.
Kader diyerek suçu Allah’a atıyorlar. Allah sana nasıl kurtulacağını açıklamış, sen harekete geçersin Allah da sana yardımcı olur. Depremin sebebini bina, zina diye gösteriyorlar, Las Vegas dururken Malatya’mı?
Malatya depreminde sapasağlam duran binalar var. Depremleri 8 şiddetine göre yapacaksınız. Derenin kenarına bina yaparsan sonuç kötü olur. Sen imanını Allah’a, bana da yaptığın işi göster. Bu depremde, ihanet var, biz ölümün salasını veriyoruz. Uydurulmuş din, yaşamı değil ölümü yüceltendir.
İslam dini yerine para dini uydurdular. Depreme çok geç müdahale edildi, ilk 48 saate insanlar öldü. Herkes ölmüşse orada taziye olmaz. Acılarımızı yöneteceğiz, acılardan ders alacağız, gerçeğe tutunacağız.
Allah’ın sizin için yaptığı bir proje var, ölüm güzel bir şey. Peygamberimiz ölürken dostuma gidiyorum dedi. Deprem, bir nimettir, sıra dağlar, kaynak suları depremin ürünüdür. Deprem, kıyametin alameti değildir, aniden gelir, ne zaman geleceği belli olmaz. Petrol, fosil deposu depremin ürünüdür.
Evrim, Allah’ın yaratmada kullandığı kanunun adıdır. İnsan olarak 400 bin yıldan beri varız. Allah, insana kendi ruhundan üfledi. İnsan, bilmediği şeyden korkar, bildiği şeyden korkmaz. İnsan, Allah’tan korkmaz, çünkü Allah’ı biliyor. Depremi de bilirsek korkmayız.
Allah, hayırdır asla şer üretmez. Sığınma ihtiyaçtır, var oluştur. Allah’a sığınırız; eşe, anne ve babaya sığınırız. Allah, kendine sığınanı korur. Depremde Allah ile aldattılar. Şehit yaşamakla alakalıdır, kavramları karıştırdık.
Sorumluların, suçu kabul etmek, tövbe etmek diye bir şeyi yok mu? İstifa etmeyecek misiniz, öz eleştiri yapmayacak mısınız? Adem’in ilk sözü tövbedir, Adem, insan demektir.
Her yere ev yapamazsınız, uygun yere ev yaparsanız Allah sizi korur. Depremde yeni teknolojiler kullanılmalı. Tarım toprağına bina yapılmaz, yaparsan bina depremde yıkılır. Bina affının sorumluları ortaya çıkmalı. Araba muayenesi gibi bina muayenesi de yapılmalı.
Depremi bilmeyen kişi vali yapılmaz. Yöneticiler deprem konusunda bilinçli olmalı. Deprem gerçeğini görmek için ‘Deprem Müzesi, yapılmalı. İslam dini, devletten adalet, vicdan, akıl ve bilim bekler. Topluma ahlak bilincini vermeliyiz.
Prof. Orhan Arslan konuşmasını tamamladıktan sonra söz alan Mehmet Bozdemir, konuklara 10 dakika çay molası verileceğini, molanın ardından soru- cevap kısmına geçileceğini ifade etti. Konferans 16.30 da ki aranın ardından saat 17.30 da son buldu.
Haber: Atıf ÖZGEN, 25.02.2023, Ankara
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 137472
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.