En Son Haberler



Mehmet BOZDEMİR

bilgi@insanidegerler.org
  Özgeçmişi
  Tüm Yazıları

DEMOKRASİDEN UZAKLAŞMANIN BEDELİ AĞIR OLUR

DEMOKRASİDEN UZAKLAŞMANIN BEDELİ AĞIR OLUR

İmamoğlu olayı, demokrasimizin ne kadar zayıf, gelişmemiş ve kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.  Ayrıca demokrasinin toplumsal, siyasal ve ekonomik hayatımızı direkt etkilediği de bir kere daha net olarak görülmüştür.

Halkın tepkisi büyük olmuştur; toplumda önemli gerginlikler yaşanmış, Borsa %7-8 değer kaybetmiş, piyasalarda güvensizlik oluşmuş, dövizde büyük dalgalanmalar olmuş ve sonuç itibariyle ülkemiz milyarlarca dolar kaybederek halkımız daha da fakirleşmiştir.

Yapılan bütün araştırmalar Türkiye’nin her gün biraz daha demokrasiden uzaklaştığını göstermektedir. The Economist ülkelerin demokrasi seviyesini ölçen 2024 Yılı Demokrasi Endeksini 27 Şubat’ta yayınladı. Bu araştırmaya göre ülkelerin demokrasi seviyeleri 10 puan üzerinden değerlendiriliyor; 10-8 puan alan ülkeler Tam Demokrasi ile, 8-6 puan alanlar Kusurlu Demokrasi, 6-4 puan hibrid(melez-karma) rejim ve 4 puanın altında kalanlar Otoriter rejim olarak sınıflandırılıyor. Bu dört sınıftan ilk üçünde şöyle veya böyle demokrasi var kabul ediliyor, 4 puanın altında kalan ülkeler ise otoriter rejim veya diktatörlük olarak tanımlanıyor. Buna göre Türkiye, 167 ülke arasında 103. sırada ve hibrid(melez-karma) sınıfında görülüyor. 2023 de 4,33 olan puanı da gerileyerek 4.26 ya düşmüş. Yani Türkiye 0,26 puan daha kaybederse otoriter rejim sınıfına düşmüş olacak.

Demokrasiden uzaklaşmak ülkemize çok büyük zararlar vereceği gibi en büyük bedeli de yöneticiler öder. Bu sebeple iktidarın bir an önce demokrasimizin gelişmesi için kararlar alması ve demokrasimizin gelişmesinin önündeki engelleri kaldırması gerekmektedir.

Öncelikle partili cumhurbaşkanlığı ve tek adam rejimi görüntüsünden kurtulmak gerekir. Milletvekillerini parti başkanlarının veya partinin belirlemesi TBMM nin, yani milli iradenin üzerine gölge düşürmektedir. Demokrasilerde halkın egemenliği esastır, liderin veya partilerin egemen olduğu bir yerde demokrasiden bahsedilemez. Diğer önemli hususlar kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlüklerin anayasal teminat altına alınması ve yargı bağımsızlığıdır. Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez. Cumhurbaşkanının HSK yani Hakimler Savcılar Kurulu’nun 13 üyesinin 6 sını doğrudan, diğer 7 sini de TBMM üzerinden dolaylı olarak seçmesi yargının bağımsızlığı üzerine gölge düşürmektedir. Aynı durum Anayasa Mahkemesi için de söz konusudur. Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin tamamını Cumhurbaşkanı doğrudan veya dolaylı olarak seçmektedir. Bu durum yargıya olan güveni önemli ölçüde sarsmaktadır. İmamoğlu olayında halkın büyük tepkisinin en önemli sebebi yargının üzerindeki bu gölge ve dolayısıyla yargıya duyulan güvensizliktir.

Aslında demokrasi talebi halktan gelmelidir. Siyasal iktidarlar ve küresel güçler demokrasiyi pek istemezler, çünkü demokrasilerde halk egemendir ve iktidarların güçleri sınırlı ve denetim altındadır. Küresel güçler de emperyalist arzularını ancak otoriter rejimlerde daha kolay gerçekleştirirler, halkın egemen olduğu demokratik ülkelerde bunu yapamazlar.

Demokraside Birlik Vakfı, tam 32 yıldır demokrasimizin gelişmesine katkı sağlamak için çalışmakta ve bu konuda toplumda bir farkındalık yaratmak için çabalamaktadır. Son olarak birçok sivil toplum örgütünü, siyasi partileri ve değerli akademisyenleri, iş adamlarını, siyasetçileri bir araya getirerek Tam Demokrasi Platformu’nun oluşmasına önderlik yapmaktadır.

Tam Demokrasi Platformu; toplumsal barışın ve demokrasimizin gelişmesine katkı sağlamayı, ülkemizin hiçbir sorununu çözemeyen siyaset kurumunu sorgulamayı ve güçlü bir sivil inisiyatif olmayı hedeflemiş olan ve bir yıldır faaliyet gösteren yepyeni bir sivil toplum hareketidir. Bir kere daha ülkemizin değerli STK larını, siyasi partileri ve değerli şahsiyetleri bu Platforma katılmaya, böylece demokrasimizin gelişmesine ve toplumsal barışın oluşmasına katkı sağlamaya davet ediyoruz.

Ülkemizin gelişmesi ve normalleşmesi ancak demokratikleşmesi ile mümkün olacaktır. Şikâyet etmeyi bırakalım, çözüm ve çıkış yolları için çalışalım. Bu konuda çok önemli birikimleri ve değerli şahsiyetleri bir araya getirmiş olan Tam Demokrasi Platformu’na katılalım ve destek olalım. Saygılarımla…

24 Mart 2025

Mehmet BOZDEMİR

Demokraside Birlik Vakfı ve

Tam Demokrasi Platformu Başkanı


 Okunma Sayısı : 118

DİĞER YAZILARI

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 983027

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.