En Son Haberler



Durdu GÜNEŞ

bilgi@insanidegerler.org
  Özgeçmişi
  Tüm Yazıları

MAKAMA SAYGI MI DALKAVUKLUK MU?

Hukuk düzeninin sağlıklı işlemediği yerlerde gücün yanında yer almak bir korunma yöntemidir. Bu davranış şekliyle kişi hem gücün muhtemel zararlarına karşı önlem almış olur hem de güçten yararlanmak için fırsat kapılarını aralar. Ancak bu tavır kişilikli, ilkeli, tutarlı ve onurlu olmayı ortadan kaldırır.

Şinasi Nahit Berker, Gazeteci Olunmaz, Gazeteci  Doğulur ismindeki kitabında bir anekdot aktarır.

Yıl 1943. Kavaklıdere, Tunalı Hilmi caddesinde oturuyor. İşyeri Ulus’ta. Belediye otobüsüyle işyerine gidiyor. Otobüs durağında beklerken, İsmet İnönü’nün (o zaman cumhurbaşkanı) şoförü makam arabasını bakıma götürüyormuş. Şoför Ferit, Şinasi beyi tanıyor arabayı durdurup Şinasi’yi arabaya alıyor. Bunu gören durağın müdavimleri Ertesi gün Şinasi beye çok saygılı davranıyorlar. Tavırları değişiyor.

Bir sonraki gün aynı istikamette giden çöp kamyonu şoförü duruyor. Aşağı inip abi seni Kızılay’a bırakayım diyor. Çünkü Şinasi Bey çöpçülerle röportaj yapmış çöpçüler onu tanıyor. Şoförü kırmıyor çöp arabasına biniyor. 

 Ertesi gün duraktakiler “Yüzüme bakmaz” olmuştu” diyor.
 
Osmanlının son dönemlerinde Sadrazam olarak atanan biri iftar yemeği verecekmiş. Oldukça kalabalık olan davetliler akşam ezanını beklerken birden Sadrazam’ın görevden alındığı haberi yayılmış. Kalabalık anında dağılmış ve yemekler ortada kalmış.

Bir zamanlar Ankara’nın bir ilçesinde sağlık meslek lisesinde hem öğretmenlik hem de avukatlık stajı yapıyordum.  Yöreden birçok insanla tanışıyorum. Sohbet esnasında aslında avukat olduğumu, öğretmenliği geçici bir süre yaptığımı söyleyince kişilerin hemen tavırları değişiyordu. Daha saygılı ve özenli olduklarını gözlüyordum. Oysa ben değişmiyordum aynı kişiydim. Unvanım değişti diye sen niye değişiyorsun kardeşim?

Birçokları bu duruma makama saygı diyecektir. Makama saygı, kişinin onurunu vakarını koruyarak mutedil bir şekilde davranmasıdır. Bu davranışın arka planında korku ve menfaat duygusunun bulunmamasıdır. Eğer kişi korku ve çıkar duygusuyla saygı görüntüsü içindeyse zaten biraz da inandırıcı olsun diye abartır ki, bunun adı makama saygı değil dalkavukluktur. Bilgi ve bilinç düzeyi gelişmemiş insanlarda saygıdan ziyade dalkavuk davranışları öne çıkar.

Tarih ibretlik hikayelerle doludur.

Hiddet ve şiddetiyle tanınan Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa Sadrazam olmuştu. Tebriğe gelen ziyaretçiler akın ettiler. Paşa ziyaretçilerin sıra ile tebriğe gelmesini bekliyordu. Kapı görevlisi Mehmet Efendi baktı ki bekleme salonunda yer kalmamış, ziyaretçileri toplu halde içeri almaya başladı.

Kıbrıslı Mehmet Paşa kızdı. “Ne yaptın, Mehmet Efendi? Ne yaptın Mehmet Efendi. Bunca kalabalığı nasıl üzerime yürüttün?”

Tecrübeli, gün görmüş, İkbal’leri olduğu kadar düşüşleri de görmüş Mehmet Efendi başını salladı: “Paşa hazretleri, o kalabalık nasıl olsa önüne çıkacak, seni alkışlayacak, etekleyecekti, Gam çekme… Allah hizmetini uzun etsin. Vakit olur, yeniden azledilmiş Sadrı azam olursan, bu kalabalığı sen çok ararsın, amma bulamazsın. Bilmez misin ki insanlar sana değil, koynundaki Padişah mührüne gelirler.”

Velhasıl ülkemizde makam çok kutsanmakta, makam sahiplerine doğal olmayan ilgiler gösterilmektedir. Dalkavuk kültürü hem yöneten hem yönetilen kişiler için iyi sonuçları olmayan bir durumdur. Tarihte en büyük ihanetler dalkavuklar tarafından yapılmıştır. Çünkü efendi değişirse menfaat de değişir. Sadi Şirazi’nin dediği gibi olur. “Görmez bilmez misin ki, herkes makam sahibinin önünde el pençe divan durur ve onu över. Fakat talihi dönünce, bu göbek üzerindeki ellerin parmakları, önünde iki büklüm olduklarının gözlerini oymak isterler: dünlerinin, utanç verici riyakârlıklarının şahidi kalmaması için.”

Av. Durdu GÜNEŞ 


 Okunma Sayısı : 330

DİĞER YAZILARI

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 291903

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.